internetin hızla yaygınlaşmasıyla karşılıksız aşklar da garipleşti. sevilen insana yakın olmak (eğer açılamamışsanız hala) önceleri sohbet ortamında bulunmak arada göz göze gelmekle sınırlıydı. sevdicekle konuşabildiğin o dakikalarda kalp atışların tavan yapar yanında olmasına rağmen alsında sana ne kadar uzakta olduğunu anladıkça kendi kendini yer dururdun. günün onu görmediğin diğer vakitlerinde hep onu düşünür yanında durmasını özlerdin filan falan. peki şimdi öyle mi? önce ıcq sonra msn peşlerinden gelen facebook çılgınlığı derken artık karşılıksız aşkımız bize çok daha yakın. sevdiceği düşünülen en yoğun zamanlarda ( yani gece saatleri akşam evde pineklerken) istediğimiz anda facebookunu açıp resimlerine bakarak hülyalara dalabilir veya msnden "slm nbr" le başlayan dialoglar gerçekleştirebiliriz. tabi bunun kötü yanları da yok değil. msn muhabbetlerinin sıradanlaşmaya başlaması telefon denen olgunun level atlamasına sebebiyet vermekte. internetin bulunamadığı sevdiceğin uzakta olup görülemediği günlerde duyulan özlemin artmasıyla kaçınılmaz olarak telefon akla geliyor fakat artık telefon sıradan birşey değil "eheh sesini duyayım dedim ee napıyosun" la başlayan dialog sürecini yaşamak tabiri caizse göt istiyor. rahatça "ben seni çok seviyorum. seni göremedikçe, konuşamadıkça kafayı sıyırdım arama ihtiyacı hissettim" diyemedikçe telefon ızdırap haline dönüşüyor. internet denen nanenin insan psikolojisine etkisini gördük. hele birde aşkınızı facebook da "in a relationship piçinbiri" şeklinde görürseniz adamda akıl sağlığı bırakmaz.
9 Ağustos 2008 Cumartesi
İnternetin Aşk Hayatına Etkileri
internetin hızla yaygınlaşmasıyla karşılıksız aşklar da garipleşti. sevilen insana yakın olmak (eğer açılamamışsanız hala) önceleri sohbet ortamında bulunmak arada göz göze gelmekle sınırlıydı. sevdicekle konuşabildiğin o dakikalarda kalp atışların tavan yapar yanında olmasına rağmen alsında sana ne kadar uzakta olduğunu anladıkça kendi kendini yer dururdun. günün onu görmediğin diğer vakitlerinde hep onu düşünür yanında durmasını özlerdin filan falan. peki şimdi öyle mi? önce ıcq sonra msn peşlerinden gelen facebook çılgınlığı derken artık karşılıksız aşkımız bize çok daha yakın. sevdiceği düşünülen en yoğun zamanlarda ( yani gece saatleri akşam evde pineklerken) istediğimiz anda facebookunu açıp resimlerine bakarak hülyalara dalabilir veya msnden "slm nbr" le başlayan dialoglar gerçekleştirebiliriz. tabi bunun kötü yanları da yok değil. msn muhabbetlerinin sıradanlaşmaya başlaması telefon denen olgunun level atlamasına sebebiyet vermekte. internetin bulunamadığı sevdiceğin uzakta olup görülemediği günlerde duyulan özlemin artmasıyla kaçınılmaz olarak telefon akla geliyor fakat artık telefon sıradan birşey değil "eheh sesini duyayım dedim ee napıyosun" la başlayan dialog sürecini yaşamak tabiri caizse göt istiyor. rahatça "ben seni çok seviyorum. seni göremedikçe, konuşamadıkça kafayı sıyırdım arama ihtiyacı hissettim" diyemedikçe telefon ızdırap haline dönüşüyor. internet denen nanenin insan psikolojisine etkisini gördük. hele birde aşkınızı facebook da "in a relationship piçinbiri" şeklinde görürseniz adamda akıl sağlığı bırakmaz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder