22 Ağustos 2008 Cuma

...

tee anasınıfında başlayan karşı cinsle olan ilişkilerimi gözden geçiriyorum şu günlerde. anasınıfı ve ilkokul çağlarında saç çekmeyle başladı her çocuk gibi benim ki de. fakat o zamanlarda bile kızların saçını çekerken mesafeli olmam çoğu kez utanmam bu günlerimin habercisiydi. genelde ilk aşklar bu dönemde yaşanırken ben önümde oturan sınıfın en güzeline bile aşık olmamıştım. ortaokul yıllarımda küçük çaplı platonik şeyler yaşarken. ilişkilerimde devrim lisede gerçekleşti. ne olduğunu anlayamadan aşk denilen şeyin tam ortasında buldum kendimi. kişiliğim devreye girdi hemen. ilkokuldan belliydi ne olacağım zaten. uzun süre içimde sakladım sevdiğimi ona bir türlü söyleyemedim. aslında sakladığımı sanmışım sevdicek dışında herkes biliyordu ya neyse. sonuçta avazım çıktığı kadar bağırdım ona aşkımı. sonrası malum alkol, üçüncü şahısın şiiri(kaptana allahtan rahmet), mide ülseri.. o günlerden bana yadıgar hala sevdiğimi söylerken zorlanmam. aşık olduğum zaman sevdiceği ulaşılmaz görmemin sonucu galiba bu. o erişilmez olduğundan en azından yakınımda olmasını kaybetmekten korkuyorum. bilmiyorum nasıl yeneceğim bu özelliğimi. kadınlara bakış açım değişmediği sürece bitmez gibime geliyor bu. sevdiğinde senin gibi insan. oda sevilmek istiyor belki filan diyerek rahatlatayım kendimi bari. aslına bu hisettiklerimin çoğunu badakizm başlığında incelemişler ekşide. o yüzden yalnız olmadığımı biliyorum.

edit: çekiniyorum ulan, kendime güvensizim, red edilme korkusunu iliklerimde hissediyorum. ohh be rahatladım.

3 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

la şunları yazıyosun, ve bunları bi kız okur da benim ne kadar duygusal olduğumu anlar, değerimi bilir diye düşünmüyosan benim adım da buferos değil.

"bu adam her şeyin farkında"