8 Eylül 2008 Pazartesi

Karadeniz


bu denizin kıyısında büyüdüğüm için şanslı olduğumu düşünüyorum. erken çocukluk dönemimin bir kısmını güneydoğuda geçirdim. belki de buranın denizi, yaylasını sevmemin en büyük nedeni bu. memur anne babanın görevi sebebiyle ilkokul birinci ve ikinci sınıfı batmanda okudum . okullar kapanınca gelirdik memlekete. yazın bitişiyle dönüş olurdu. denizden yayladan ayrılmanın verdiği acı buraya sevgimi artırdı diyebilirim. bir düşünsenize yaz boyu dalgalarıyla oynadığın yaylasında sisin içinde kaybolduğunuz yerden bunaltıcı sıcağın, ölüm korkusun olduğu yere gidiyorsunuz. allahtan fazla kalmadık anne babanın tayini memlekete çıktı kavuştum denizime.

yaşınız büyüdükçe çoğu karadeniz genci ayrılıyorsunuz bölgeden iş bulmak için yada eğitim sebebiyle bizde yaşadık ayrılığı şimdi yine tatilden tatile görebiliyoruz yeşilini mavisini. ama olsun. ünyesinden hopasına türkiyenin en güzel doğasında güzel insanlarının arasında büyüdüm. teselli oluyor bu. çok özlüyorum evet. keşke diyorum eskisi gibi istediğimiz zaman giresunlu arkadaşlarla gezmeye kaleye gitsek. okuldan kaçıp boztepede hamsi ızgara yapsak. dertlerince deniz kıyısında köpek öldüren içsek. olmuyor üniversitede sınıflar artıkça tatil kısalıyor. arkadaşların yazın staj yapıyor, işe girip çalışıyor. eskisi gibi "lan bugun tekneyle açılacaz saat birde limanda ol" denilmiyor. ama şuna eminim okul bitsin dönecem memlekete. okulun bitmesi, uzmanlık, zorunlu görev derken yıllar geçecek olsa dahi.


not: posttaki foto bizzat kendi köyüme aittir. bizim evin camından çektim :)

Hiç yorum yok: